SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

KASSAME BAHSİ

<< 1677 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

27 - (1677) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة ومحمد بن عبدالله بن نمير (واللفظ لابن أبي شيبة) قالا: حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن عبدالله ابن مرة، عن مسروق، عن عبدالله، قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (لا تقتل نفس ظلما، إلا كان على ابن آدم الأول كفل من دمها. لأنه كان أول من سن القتل).

 

[ش (لا تقتل نفس ظلما) هذا الحديث من قواعد الإسلام. وهو أن كل من ابتدع شيئا من الشر كان عليه مثل وزر كل من اقتدى به في ذلك، فعمل مثل عمله إلى يوم القيامة. ومثله من ابتدع شيئا من الخير كان له مثل أجر من يعمل به إلى يوم القيامة. وهو موافق للحديث الصحيح (من سن سنة حسنة. ومن سن سنة سيئة). وللحديث الصحيح (من دل على خير فله مثل أجر فاعله) وللحديث الصحيح (ما من داع يدعو إلى هدى، وما من داع يدعو إلى ضلالة).

(كفل) الكفل الجزء والنصيب. وقال الخليل: هو الضعف].

 

{27}

Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe ile Muhammed b. Abdillâh b. Numeyr rivayet ettiler. Lâfız İbni Ebî Şeybe'nindir. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Abdullah b. Mürra'dan, o da Mesrûkdan, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. Abdullah şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Zulmen öldürülen hiç bir kimse yoktur ki, onun kanından Ademin ilk oğluna bir nasîb olmasın! Çünkü o ölümü ilk îcâd edendir.» buyurdular.

 

 

(1677) - وحدثناه عثمان بن أبي شيبة. حدثنا جرير. ح وحدثنا إسحاق ابن إبراهيم. أخبرنا جرير وعيسى بن يونس. ح وحدثنا ابن أبي عمر. حدثنا سفيان. كلهم عن الأعمش، بهذا الإسناد. وفي حديث جرير وعيسى ابن يونس (لأنه سن القتل) لم يذكرا: أول.

 

 

{…}

Bize bu hadîsi Osman b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr rivayet etti. H.

Bize İshâk b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr ile îsâ b. Yûnus haber verdiler. H.

Bize İbni Ebî Ömer dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti.

 

Bu râvilerin hepsi A'meş'den bu isnâdla rivayette bulunmuşlardır. Cerîr ile Isa b. Yûnus'un hadîsinde: «Çünkü o ölümü îcâd etti.» denilmiştir. Onlar: «ilk» sözünü zikretmemişlerdir.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri «Enbiyâ, Diyât» ve «İ'tisâm» bahislerinde; Tirmizî «İlim»de; Nesâî «Tefsîr» ve «Muharebemde; îbni Mâce «Diyât»da muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

 

Âdem 'den murâd: Âdem (Aleyhisselam), ilk oğlundan murâd da Kaabil 'dir. Kaabil yirmi beş yaşında iken, yirmi yaşındaki kardeşi Hâbili haksız yere öldürmüştü. Ulemâ bunun sebebi hususunda ihtilâf etmişlerdir. Süddî'nin Mücâhid tarîki ile îbni Abbâs (Radiyallahu anh)'dan rivayetine göre : Hz. Havva çocuklarını biri kız biri oğlan olmak üzere ikiz doğururmuş. Yalnız Şît (Aleyhisselâm)'ı tek doğurmuş. Hz. Âdem yeryüzüne indikten yüz sene sonra Kaabil ile kız kardeşi iklîmâ'yi, bilâhare Hâbil ile kız kardeşi Leyûzâ'yi doğurmuş. Hz. Âdem oğullarına bir batından doğdukları kız kardeşlerini vermez; onları ayn batından doğan kızlarla evlendirirmiş. Hâbil ile Kaabil bulûğa erince Cenâb-i Hak Hz. Âdem'e, Kaabil ile Leyûzâ'yı, Hâbil ile de ikiîmâ'yi evlendirmesini emir buyurmuş. Iklîmâ pek güzelmiş. Kaabil —ikiz kardeşi olmasına rağmen— onunla evlenmek istemiş. Hz. Âdem (Aleyhisselâml onlara birer kurban teklif etmiş. Kaabil çiftçi, Hâbil davar sahibi imiş. Kaabil içinden: «Habil Iklîmâ'yı aldıktan sonra benim kurbanım kabul edilse ne olacak, edilmese ne olacak!» diyerek en kötü mahsûlünden bir yığın zahireyi kurban ayırmış. Habîl ise Allah'ın rizâsını dileyerek sürüsünün içinden en semiz koçu ve bir mikdar sütle yağı kurbân ayırmış. O zaman kimin kurbanı kabul edilirse, gökten beyaz bir ateş inerek onu yermiş. Gökten inen ateş Hâbil'in kurbanını yemiş; Kaabil'inkine dokunmamış.   Kaabil buna içerliyerek Hâbil'i öldürmüş.

 

Kurbanın yeri ile Hâbil'in nerede ve nasıl öldürüldüğü de ihtilaflıdır. Ekser-i ulemâya göre kurbanın yeri Hindistan 'dır. Kaabil kardeşini taşla öldürmüştür. Boğduğunu söyleyenler olduğu gibi, demirle öldürdüğünü söyleyenler de vardır. Sahîh kavle göre ölüm vak'ası da Hindistan'da olmuştur.

 

Hadîste geçen «kifl» kelimesi: Nasîb ve cüz' mânâsına gelir, imam Halil: «Günâh ve sevabın kifli: iki katı mânâsına gelir.» demiştir.

 

Hadîs-i şerîf İslâm'ın kaidelerinden biridir. Kaide şudur: Bir kimse bir kötülük icad ederse o kötülüğü işleyen her insanın kazandığı günahın bir misli —tâ kıyamete kadar— îcâdçıya da verilir. Hayır îcâd edenin hali de böyledir. Ona da yolundan gidenlerin sevabı verilir. Bu babda:

 

«Her kim bir hayra delâlet ederse, o hayrı işleyenin kazandığı ecrin bir misli de kendisine verilir.» hadîsi. ile daha başka sahîh hadîsler de vardır.